Sivas
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
6°
Kangal Gündem Gazetesi | Kültür-Sanat | Yapay Zeka Türküleri: Ozanlar İkiye Bölündü, Kültür Tehlikede mi?

Yapay Zeka Türküleri: Ozanlar İkiye Bölündü, Kültür Tehlikede mi?

Yapay zeka ile seslendirilen Türk Halk Müziği eserleri, halk ozanlarını ve aşıkları ikiye böldü. Zeki Hayaloğlu desteklerken, Ozan Efsani ise karşı çıkıyor.

Yapay zeka ile seslendirilen Türk Halk Müziği eserleri, halk ozanlarını ve aşıkları ikiye böldü. Zeki Hayaloğlu desteklerken, Ozan Efsani ise karşı çıkıyor.

KAYNAK: İhlas Haber Ajansı

Yapay Zeka Türküleri Halk Ozanlarını İkiye Böldü: "O Yapay, Ben Asıl!" Çıkışı Kültür Tartışması Başlattı

Yapay zeka teknolojinin ilerlemesiyle birlikte birçok şarkı ve türkü yapay zekaya seslendirilmeye başladı. Kısa süre içerisinde hazırlanan ve bazı kesimlerin ilgisini çeken bahse konu türküler, halk ozanları ve âşıkları da ikiye böldü. Kimileri yapay zekanın kendilerinin önüne geçeceğini söylerken kimileri ise destekledi.

Son günlerde teknolojinin ilerlemesi ve yapay zekânın gelişmesiyle birlikte kültürel miraslar tehlike altına girdi. Türk Halk Müziği'nin popüler şarkılarını yapay zeka yardımıyla farklı bir biçime dönüştürülmesi, kimi vatandaşlarca beğenilirken kimi vatandaşlar ise kültürden uzaklaşıldığını söyledi. Genç neslin oldukça beğendiği, ileri yaş grubunun ise çoğu zaman desteklemediği yapay zeka türküleri; Âşıklar ve halk ozanlarını da ikiye böldü.

"Bunu da hor göremeyiz saygı duyuyorum"

Sivas'ta yaşayan ve Aşıklık geleneğinin son temsilcilerinden birisi olan Zeki Hayaloğlu, 

"Her şeyden önce kendi müziğimizi kaybetmememiz gerekiyor. Yapay zekâ çok güzel bir şey ve bazı konularda çağımızdaki öğrencilere lazım olan bir ihtiyaç. Müziklerde de çok değişiklik gösteriyor. Yapay zekâ geliştirilmiş ve basit bir şey değil, bunu da hor göremeyiz saygı duyuyorum. Eserleri yüzde doksan değiştiriyor. Mesela benim oğlum kendi eserimi denedi yapay zekâdan, değişik bir ses değişik bir sanatçı değişik bir müzik icra etmiş. Fakat çok hoşuma da gitti. Temel bilgileri etkilemez yani kayıtlı olan bilgileri. Öz kökenimizdeki bilgileri ve kayıtları etkilemeyeceğini düşünüyorum. Ama diğer yandan ekleme yapılırsa kültürümüzü de kötü bir şekilde bozabilir" 

dedi.

"O yapay ben asıl"

Birçok türkü yazan ve besteleyen Ozan Efsani mahlaslı Mustafa Efsani ise, 

"Adı ile beraber düşündüğümüz zaman o yapay ben asıl. Ben varken onun adının geçmemesi gerekiyor. Eserleri yüzde doksan değiştiriyor. Yapay zekâ şurada birkaç sene daha devam ederse bizi buradan kaldırıp atarlar ve bizi dinleyende olmaz. Düğünlere, festivallere götüren olmaz. Adam fişi prize takar yapay zekaya söyletirler öyle geçip giderler. Yapay zekâ bizimle aşık atamaz ama attırmaya çalışıyorlar daha doğrusu bizi silmeye uğraşıyorlar. Gençler yapay zekâdan ellerini çeksinler buraya gelsinler. Benim 40 tane talebem var onlarda sazı öğrensinler. Hem kısa sap hem uzun sap ben onlara öğretirim, gençlere tavsiyem bu şekilde"

diye konuştu.

"Kültürümüzü zayıflatabilir yani olumsuz etkiler"

Yapay zekanın türküleri özünden kopardığını söyleyen halk ozanı Kenan Bilgaç, 

"Teknolojinin peşinden yetişemiyoruz. Güzele kullanırsan güzel kötüye kullanırsan kötüdür. Bizde burada yıllardır şarkı söylüyoruz ama bizim ölçümüz bellidir daha fazla açılamıyoruz. Yapay zekayı da yapan insan. Şimdi ben birkaç tane müzik gönderdim özgün müzik olarak yapmış göndermiş. Benim tarzıma uygun değil ben kendi türkümü o şekilde okuyamam. Benimki deyiş tarzı, türkü tarzı olacak ki kendimiz çalıp okuyalım. Türkülerde şarkılarda çeşitli çeşitli makamlar var. Bu konuda bilinçli olan hocalarımız var onlardan iyi kötü bazı şeyler öğreniyoruz ama belli bir noktaya kadar. 5-6 makamda ancak çalıp söyleyebiliyoruz. Eserlerimizi pek fazla etkilemez ama kültürümüzü zayıflatabilir yani olumsuz etkiler. Gençlere kültürü özünden öğrenmelerini isterim ama yapay zekâdan değil. Tabi ona da baksınlar bir şeyler öğrensinler ama asıl özünden öğrenip yaşatsınlar" 

ifadelerine yer verdi.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...