Cumhurbaşkanı Erdoğan, İmamoğlu ile Demokratik Ortamda Hesaplaşmadan Türk Demokrasisi Yerine Oturmaz
Ülkemizde siyaset çok gergin!.. Bu gerginlik Türk demokrasisini çok hırpaladı, hırpalamaya devam ediyor. Halkın iradesiyle seçilmiş büyükşehir belediye başkanları asılsız rüşvet iddiaları nedeniyle tutuklanıyor. Birkaç dönem belediye başkanı olan, devletin teftiş sisteminden onlarca, yüzlerce defa geçmiş bir suç bulunamamış, ama son bir yılda bir itirafçının ifadesiyle 19 belediye birden rüşvet çarkının içine düşüyor.
Nasıl oluyorsa iktidar partisi şehir ve büyük şehir belediyelerine hiç böyle bir suçlama, soruşturma yapılmıyor. Rüşvetçi, iftiracı Aziz İhsan Aktaş AKP belediyelerinden 473, CHP belediyelerinden de 121 ihale almış. AKP belediyeleri hiç suçlanmıyor. CHP belediyelerini suçlayan Aktaş “Etkin Pişmanlık“ tan faydalanıyor ve serbest olarak hayatına devam ediyor. Yüzlerce soruşturma dosyaları olan geçmiş AKP belediye başkanlarının dosyaları hiç gündeme getirilmiyor, işleme de alınmıyorlar.
Her suçlu adalet önüne getirmeli ama suçu ispatlanmamış halkın temsilcilerini de hemen hücreye kapatmamalı. Durum açık; Ana muhalefet parti belediyelerini itibarsızlaştırmak, iş yapamaz hale getirmek. Bu yetmiyor bir de il seçim kurulunun, binlerce üye ve delegenin önünde yapılmış ana muhalefet partisinin kurultayını, o da yetmiyor CHP cumhurbaşkanı adayının 35 yıllık diplomasını yok saymak!.. Ama iddia o ki; Günümüzde 400’ü aşkın sahte belgeli akademisyen var!.. Nedense bu durum ifşa edilmiyor.
Dahası muhalefetin ulaşabildiği haber alanlarını kısıtlamak, muhalif görünen TV.leri cezalandırmak, karartmak!.. 23 senelik iktidar birden PKK’ya silah bıraktırma aktivitesi, terörsüz Türkiye sloganları, dahası Türk, Kürt, Arap birliktelik mesajları, ümmet vurgulamaları!..
Ekonomi zor durumda, oy artışı yaptıracak maddi destekten yana hükümet zayıf. Dış borç ödemeleri için yüksek faizle dış ülkelerden bulunan para ekonomiyi daha da zor duruma sokuyor, vatandaşın boğazı sıkılıyor. Emlak vergisi, MTV, zorunlu trafik sigortası, ÖTV, elektrik vs. zamları da durumu kurtarmıyor.
İktidar konsolide ettiği oy oranının üzerine çıkamıyor. Dem’ le demlenerek CB sistemi korunmaya çalışılıyor. Komisyon kuruluyor, DEM’ le demlenerek. O safhada CHP’yi DEM karşısında açığa düşürmek ve oradan da CB için bir kuvvet doğurma planı. Partiler arası iş birliği, mecliste çoklu partilerle komisyon oluşturmak bu planın uygulanması için mi?
Bu uygulamalardan birşey çıkmayacağı açık ve net. Olması gereken ülkede demokrasiye dönmektir. Sandığı milletin önüne getirmektir. Cumhurbaşkanı Erdoğan aday olabilirse İmamoğlu ile mertçe, dürüstçe yarışmasıdır. Bu durum ülkeyi huzura kavuşturacaktır. Cumhurbaşkanlığı için Erdoğan, İmamoğlu ile demokratik ortamda hesaplaşmadan ülke huzura kavuşmayacak, Türk Demokrasisi yerine oturmayacaktır.