Daracık sokakları duman bürüdü
Bahusus Sivas civarı olmak üzre, Tokat'tan Amasya’ya, Ağustos 15'ten sonra hırkayı dala takmadan dışarı çıkmak babayiğitlik ister, zira hafiften güz kendini gösterir. İşte tam o sıra, akşamüzeri çevirmenin kapısında çatılan mantıs dumanı, burna çalınan hafif is kokusu sonbaharın geldiğine delalet eder. ⠀
⠀
O is kokusu çok geçmeden havaların iyiden iyiye soğuyacağını işaret eder, onbeş güne kalmaz soba dumanı sokaklara çöker ve bir bakmışsınız o daracık sokakları duman bürümüş. İşte şu sıralar, bizim oralarda tam o sıralar. Bu manzara bilhassa işten eve yürüyerek giden memurların dikkatini çeker.⠀
⠀
İkindi üzeri kurşun gibi değen ayaz akşam üzeri hafifler. Karanlık basınca lapa lapa kar yağmaya başlar. Sivas'ın en güzel fotoğrafı tamam olur.⠀
⠀
Şairler koşa koşa eve gelir, bir kar şiiri yazar. Benim gibi şiire gücü yetmeyenler de böyle okkalı cümlelerle kendini eyler: “Ulan hep mi hüzünlü yağar şu lapa lapa kar bu memlekette?”⠀
⠀
Kar yağsa da İsmet Özel şiiri paylaşsak diye bir adet peyda oldu son yıllarda da. Ne zaman gecikse kalemi alıp hazır kıta bekleyen iflah olmaz romantik takımını galeyana getirmeye çalışırım: “Ahali, toplanın! Gün Mevsim İşleri Genel Müdürlüğü önünde nümayiş çıkarma günüdür!” diye.⠀
⠀
Kimse takılmaz peşime. Kör pişman gelir derdimi dökerim hatırlı dostlara. Eskiden böyle miydi azizim gibi laflar eder, yaşlandığıma delalet hislerle günü kapatırım.⠀
⠀
Romantik sözelciler tetikte, kar bekliyoruz.