Sivas
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
1°

Yazık oluyor ilçeye

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

İlçemiz özellikle son yıllarda idari manada sıkıntılı dönemler geçiriyor. Özel idare vurgunu, geçen yıl 24 Kasım öğretmenler gününde başörtülü öğretmenlere yönelik ilçe milli eğitim ve kaymakamlığın yapmış olduğu işgüzarlık, önceki yıl halı saha turnuvalarında öğretmenlere yapılan ağır hakaretler ve şimdi çocukların gülüp oynamak için geldiği 23 Nisan Bayramında yaşanan üzüntü verici tablo... Sadece bir kaç tanesini saydığımız olayların genel manada idari boşluktan kaynaklandığını düşünüyoruz.

Son yıllarda ilçe kamuoyunun da tartıştığı göçün birçok sebebi olmakla birlikte bize göre en önemlisi ilçedeki eğitim yönetiminde yaşanan keşmekeşliktir. Bu konuyu diğerlerinden öne alışımızın sebebi binlerce öğrenciyi ilgilendiren ve ilerde telafisi pekte mümkün olmayan ihmaller zincirinin her geçen gün dahada uzamasıdır.

Kangal daki eğitim faaliyetleri nasıl berbat hale getirilir diye özel bir çalışma yapılsa herhalde ancak şu anki kadar zarar verebilecek bir yönetim anlayışı bulunabilirdi. Üç-dört yıl öncesine kadar il genelinde eğitim-öğretim başarısı bakımından ilk dörde giren ilçemiz şimdilerde 14. sıraya gerilemiş durumda... Bu tabloda katkısı olan siyasilerin ve sendikacılarında kulağını çınlatmak lazım… Yeni gelecek milli eğitim müdürünün bu dağınıklığı nasıl derleyip toparlayacağı merak konusu olurken şimdiden Allah yardımcısı olsun diyoruz.

Eğitim öğretim faaliyetlerinden şikâyetçi olduğu için çocuğunun okul kaydını Sivas ve civar vilayetlere alarak Kangal dan göçen çok sayıda ailenin olduğu biliniyor. Özellikle son üç yıldır yaşanan başıboşluktan rahatsız olan onlarca öğretmen, yüzlerce velinin olduğu saklanamaz bir gerçek haline gelmiş durumda.

Doğrusu Bu kadar cehalet ancak tahsille mümkün olur sözünden hareketle bu kadar başarısızlığa rağmen orada kalabilmek de profesyonel bir maharet ve kahramanlık! gerektirir... İlçemize geldiği İlk aylarda kaymakam başkanlığında ilçe ve belde belediye başkanları ile birçok kişinin katıldığı öğretmenevindeki toplantıyı hatırlayanlar bilecek. Burada sunum yapmaya çalışan kahramanımızın düşmüş olduğu duruma o zaman doğrusu bizde üzülmüştük. Ama sonraları değişik vesilelerle gördük ki kahramanımız böylesi durumları kendine sıkıntı yapmayıp çoktan kanıksadığı gibi gelen mülki amirlerin etrafında dönerek onları adeta bloke eden ciddi bir meslek ve maharete de! sahipmiş...

Bilenlerin malumu olduğu üzere ilçemizin önceki mülki amirinin yanından ayrılmayan ve kısa günde üç-beş kez tazim eden kişilerden birisi maddi olarak ilçeye ciddi zarar verirken diğeri ise gelecek kuşaklarda onarılmayacak derecede manevi tahribatlara yol açan ve bu yazınında konusu olan bir önemli kurumun koltuğunu meşgul etmeye devam ediyor...

Bu noktada yöneticilerin en büyük açmazlarının etraflarında oluşan yağ tabakalarından arınıp sağlıklı karar vermekte zorlandıklarını düşünüyoruz. (Bu arada gelen hükümetler şu yalakalığı, dalkavukluğu yasaklayan bir kanun çıkarmadılar gitti) Dalkavukluğu bir nevi meslek edinmiş tipler yöneticilerin etrafında öyle duvarlar örüyorlar ki, meramını anlatmak isteyen diğer vatandaşların önce bu duvarları aşması gerekiyor. Aşmakla da iş bitmiyor yalakalık yapmadan derdini anlatmanın hakaret gibi algılanmamasını da temin etmesi icab ediyor.

Bilindiği üzere 4+4 lerin uygulaması başladığında diğer ilçelerin müdürleri hummalı bir şekilde çalışarak bu sistemi ilçelerine en güzel şekilde yansıtmanın gayreti içindeyken bizimki yine izin, rapor diyerek ortadan kaybolmuş ve dolayısıyla 4+4 lerin hiç bir artısı ilçemize yansıtılamamıştı.

Sivil toplum kuruluşları ve duyarlı velilerin talebi neticesinde dönemin valisi Ali Kolat ve milli eğitim bakanı Ömer Dinçer in gayretiyle açılan imam hatip ise bahsettiğimiz zihniyet tarafından adeta cezalandırılmak istercesine ihmal ve ilgisizliğe mahkûm edilmişti… İmam hatip konusundaki tavırlarını yakından takip etmiş biri olarak ve bütün defanslara rağmen okulun açılmasını bir türlü hazmedemeyen zihniyetin iki yıldır okulu ne hale getirdiklerinin detaylarına girecek değiliz ama üç okulun aynı binayı paylaştığı bu ilgisizlik hala devam ederken vicdan sahibi velilerin sabırla konuyla dertlenecek sorumlu birilerini aramaya devam ettiklerini bu vesileyle bir kez daha belirtmiş olalım.

Sorunlar yumağı haline gelmiş birçok okula zahmet buyurup gitmezken, paralelindeki ticari kuruluşların kermes-mermes gibi en ufak etkinliğinde bile el pençe divan modunda yer alan kahramanımız, geldiği günden beri (izinli olduğu günlerde dahi) ucunda para olan hiç bir sınav komisyonunu sektirmemesiyle de meşhur. Öyleya kendi deyimiyle kendi cebi dururken okul müdürü yada öğretmenlerinkini mi düşünecekti...

Bu ilçeye 24 Kasım krizini yaşatan işgüzarların marifetleri bu sütuna sığmayacak kadar fazla olduğu için (Konuyu belki ilerde cin alinin maceraları tarzında bir yazı dizisine havale ederek) konuyu daha da uzatacak değiliz ancak kahramanımızın son olayda mezarlıkta ıslık çalarcasına yada dostlar pazarda görsün kabilinden öğretmenime yapılan bana yapılmıştır şeklindeki tribüne yönelik sözleri tebessümle karşılandı…

Her yıl nisan ayında kutlanan kutlu doğum haftasında farklı bir tema seçen Diyanet işleri başkanlığının bu yılki konusunun samimiyet olması ne kadarda isabetli bir tercih olmuş...

Evet her işte işin özü samimiyet. Samimiyet olmadan hiçbir şey olmuyor.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...