Köy enstitüleri ne idi, neler yaptı, neden kapatıldı
Bu gün ülkemizde sıkça konu olan Eğitim ve Öğretime ait değişiklikler kalıcı bir çözüme kavuşturulamamıştır. Oysa eğitim bilimcilerinin tanımları ile Eğitim: Kişilerin davranışında olumlu değişiklikler yapmak, Öğretim ise, kişilerin bilgi ve becerilerini geliştirmek, onları donanımlı hale getirmektir. İşte bu varsayımla Köy Enstitülerinin kuruluş nedeni buradan hareketle kurulmuştur.
Cumhuriyetin ilk yılların da 1935 ülke nüfusumuz 35 milyondu; bu nüfusun 12 milyonu köylerde yaşamakta idi, köy nüfusunun tamamı tarım ve hayvancılıkla uğraşıyor veya toprağı geniş olanlara (toprak ağalarına) yarıcılık yapıyorlardı. 40 bin köyün 35 bininde okul yoktu. Mevcut öğretmenlerin %78 kentlerde çalışıyor,%22 ise 5 bin köyde çalışmakta idi.Ülkenin bu yapısı Cumhuriyetin felsefesine uymuyordu.
İşte bunun içindir ki,1937 yılında Köy enstitülerinin deneme çalışmaları başlatıldı.1936 yılında ise “Köy Eğitmeni” yetiştirilmek üzere uygulama başlatılmış bunlar köy okullarında görevlendirilmiştir. Eğitmenler aynı zamanda toprağın ekilip, biçilmesinde köylüye örnek olacak şekilde bilgi beceriye sahip kimselerdi. Bu çabaların sonucunda köylünün bilinçlendiğinin görülmesi üzerine daha verimli olacak eğitimcilere ihtiyaç duyulması üzerine Köy Enstitülerinin açılmasına dönemin hükümeti karar verdi ve derhal köylere öğretmen yetiştirilmek üzere okullar açılması ve bu okullardan mezun olanlara köylerde örnek ekim-ekim dikim yapmak, hastalıklarla mücadele edecek,çeşitli tamir ve tadilat yapacak …vasıfta Öğretmen yetiştirilmeye başlandı.1937 yılında deneme maiyetinde üç Köy Enstitüsü açıldı. 17.Nisan 1940 yılında 17 Köy Enstitüsü daha açıldı. Bu dönemde Hasan Ali Yücel Milli Eğitim Bakanı,İsmail Tonguç ise İlköğretim Genel müdürü idi.Bu okulların eğitim süresi beş yıldı.Öğrenciler köylerinde İlkokulu başarı ile bitiren çocuklardan oluşuyordu.Köy Enstitülerinde Erkek ve kız çocukları birlikte okuyor,ancak kaldıkları yurtlar ayrı idi ,Böylece zorunluluktan değil de köye göre ,Öğretmen,fikrinden hareket edilmiştir.
Enstitülerin yapımında devlet ve köylü işbirliği ile hareket edilmiştir. Devlet bu okullara yer tahsis etmiş ve bu okullarda 1940-46 yılları arasında,15.000 dönüm tarla tarıma el verişli hale getirilmiştir.750.000 fidan dikilmiş, 1200 dönümlük bağ oluşturulmuştur. Bunların yanında,150 büyük inşaat,60 işlik,210 öğretmen evi,48 ahır ve samanlık,100 km yol yapılmış…
Kısacası okuyan öğrenciler hem üretmiş hem de okumuşlardır. Yaparak yaşayarak eğitim ve öğretim görmüşlerdir. Öğretmen olduktan sonra 20 yıl zorunlu hizmet yapmışlar ve kendilerine tahsis edilen tarlalarda köylüye örnek olacak ekim ve dikim yapmışlardır.
Bu dönemde açılan köy enstitüleri şunlardır.
Okul adı İli Açılış tarihi
Çifteler Köy Ens. Eskişehir 1937
Kızılçullu “ İzmir 1937
Gölköy “ Kastamonu 1937
Akçadağ “ Malatya 1940
Arifiye “ Sakarya 1940
Beşikdüzü “ Trabzon 1940
Cilavuz “ Kars 1940
Kepirtepe “ Kırklareli 1939
Dicle “ Diyarbakır 1944
Düziçi “ Adana 1940
Hasanoğlan “ Ankara 1941
Erciş “ Van 1948
İvriz “ Konya 1941
Ortaklar “ Aydın 1944
Pamukpınar “ Sivas 1941
Pazarören “ Kayseri 1940
Pulur “ Erzurum 1942
Savaştepe “ Balıkesir 1940
Gönen “ Isparta 1940
Aksu “ Antalya 1940
Akpınar-Ladik Samsun 1940
Yılara göre bu okullarda bu okullarda okuyan öğrenci ve Öğretmen sayıları şöyledir.
Öğr.Yılı Öğrt.Say. Öğrenci Say. Enstitü Say.
1937-38 26 286 2
1938-39 41 796 3
1939-40 60 1567 4
1940-41 235 5665 14
1941-42 294 8052 17
1942-43 360 10161 18
1943-44 426 14166 20
1944-45 505 15561 20
1945-46 522 15529 20
1939 yılında köyde öğretmen sayısı 6847 iken,1946 yılında 11533,1950 yılında ise 18426 kişi olmuştur.Köy enstitülerinde yetişen öğretmen sayısı ise 1950 yılına kadar 13182 kişidir,bu öğretmenlerin özellikleri kentdeki öğretmenlere göre gerek yetiştirilme tarzı gerekse eğitim-öğretim yönünde oldukça farklıdır.Yukarıda değindiğimiz gibi,alternatif tarım ürünlerini yetiştirme çabaları.Bunlar bağcılık,arıcılık,okulunu yapacak kadar inşaat bilgisi,demircilik,sağlık,terzilik, balıkçılık, marangozluk gibi sanatları da öğreniyor ve köylüye yardımcı olmanın yanı sıra ,okuma-yazma bilmeyenlere kurslar açıyorlardı.Yine Köy Enstitüsü mezunu Köy öğretmenlere 150 parça alet edevat veriliyor ve köyün özelliğine göre kullanıyorlardı.Ayrıca çeşitli kültürel etkinliklerde bulunuyorlar,saz dersleri,konser,piyes düzenliyorlardı.
Köy Enstitüleri ülkemizin sayılı yazar -çizer ve sanatçısı da yetiştirmiştir.
Bazılar Şunlardır:
Dursun AKÇAM:18 yapıtı vardır, Talip APAYDIN:33 yapıtı vardır, Behzat A19 yapıtı vardırY 15 yapıtı vardır, Mehmet BAŞARAN 30 yapıtı vardır,Fakir BAYKURT 55 yapıtı vardır,Adnan BİNYAZAR 19 yapıtı vardır, Osman BOLULU,23 yapıtı vardır,Ali DÜNDAR 15 yapıtı vardır, Nadir GEZER 13 yapıtı vardır ,Ümit KAFTANCIOĞLU (Garip TATARAĞAOĞLU) 17 yapıtı vardır. “Kangal Orta Okulunda öğretmenlik yapmıştır.”Mahmut MAKAL 17 yapıtı vardır,Osman ŞAHİN 24 yapıtı vardır.Ali YÜCE,22 yapıtı vardır.Şevket YÜCEL,20 yapıtı vardır.
Bunların dışında bir veya birden fazla eseri olan onlarca eseri olan Köy Enstitü mezunu öğretmenleri mevcuttur…
Köy Enstitülerinin açılmasını zaruri kılan nedenlerin başında 1936 yılındaki sosyal yapı incelendiğinde köyde yaşayan erkeklerin%77,kadınların %92 okur-yazar değildi.Köylerde okul sayısı azdı.Genelde şehirde çalışan,doktor,hemşire, öğretmenler köye gitmezlerdi.Köydeki hastalar; muskacı,üfürükçü eline bakar olmuştu..İşte bu nedenle MEB Saffet ARIKAN ve İsmail Hakkı TONGUÇ un girişimi ile Köy Enstitüleri kuruması kararlaştırılmıştır.Köy Enstitülerinde toplam 17342 öğretmen yetiştirilmiş,bunların 1398 bayan,15943 erkektir.Ayrıca 7300 sağlık memuru,8756 eğitmen yetişmiştir.
Köy Enstitülerinin Toplumumuza kazanımları.Türk İnsanının Eğitimciliğinin ürünüdür. Yetiştirdiği öğretmen niteliği hala aşılmamıştır.
Bu okullar, Anadolu insanının bağnazlıktan kurtarıldığında nasıl üretici bir insan oluğunu kanıtlamıştır.
Bu okullarda verilen eğitimle insan yaşamını değiştiren, dönüştüren bunu yaparken de kendisi değişen, insanca değerlerle donanan, insanca bir dünya yaratmaya kurgulanan, yurttaşlar yetiştirmiştir.
Köy Enstitüleri; ilkel tarımdan, modern üretime yönelmeyi,çağdaş demokrasiye geçe bilmek için özgür yurttaşlar yetiştirme projesidir.
Tüm dünyada faşizm rüzgârlarının estiği 1040 lı yıllarda, iyiyi, güzeli, insana özgü zenginlikleri ortaya çıkaran okulların adı idi.
Tüm eğitim süreçlerinde, demokratik tartışmaların yaşandığı, katılımcılığın yaşayarak yaşandığı ve özümsendiği Cumhuriyet okullarının adıdır.
Köy Enstitüleri eğitim modeli olarak; yönetime katılma, sorgulama, sorma bilincine, eleştiren düşünme yeteneğine sahip,dünyadaki gelişmeler izleyip,yorumlayabilen,sorunlar karşısında çözüm yolları araştıran,bu konularda hep aklı ve bilimi kullanan çağdaş insanları yetiştirme projesi idi…
Köy Enstitüleri dönemi; aynı zamanda dünya, klasik eserlerini Türkçeye çevrilip, ansiklopedilerin yayınlandığı Anadolu aydınlanmasının adıdır…
KÖY ENSTİTÜLERİNE KARŞI YAPILAN KARŞI TEPKİLER VE KAPANIŞI
Köy Enstitüleri 17.Nisan.1940 yılında 3803 sayılı kanunla kurulmuştu.1943 yılında toplanan 2.Eğitim Şurasında aleyhinde olan propagandalar iyice su yüzüne çıkmıştı.Okulların yapılışındaki eleştiriler hız kazanmış,zamanla başka eleştiri ve iftiralara sahne olmuştu.
Anılan okullara sadece köy çocuklarının alınması. Böylece köylü-kentli ayrımı yapılması.
Enstitülerde aşırı solcu ve komünist ideolojiyi yansıdan eğitim-öğretim yapılması.
Öğrencilerin tarım ve teknik alanda öğrencilerin çalıştırılması.
Öğretim görevlileri ve yöneticilerin solcu yada kominist olması.
Yatılı olan okulda uygulanan karma öğretimin kız- erkek karışık olması
Okulda okuyan öğrencilerin velilerine yükümlülük getirmesi.
Bir neden de Üniversitedeki sağ -sol olaylarının buralara sıçraması bahanesi. Bu tehlikeden korunması gerektiği. Hatta II.Dünya savaşında gelen buhranın bu nedenle çıktığı.
Köylünün “gözünün açılmasının” doğru olup olmayacağı. Gerici ve mutaassıp çevrenin görüşleri. ve köylünün sırtından geçinenlerdi.
Başka bir neden ise, tercüme edilen yabancı yayınlarda kominizm propagandası.
1945 de çok partili siyasal hayat geçişte,CHP karşısında muhalefet çoğalınca enstitülere yöneltilen suçlamalarda artırmıştır.CHP suçlamalarda düzelteceğiz diye geçiştiriyor ve 1946 da kurulan yeni hükümette Recep PEKER başbakan olmuş,M.EB.Şemseldin Sireri getirmişti.Yeni Bakan İlköğretim Genel Müdürü İsmail Hakkı Tonguc’u görevden uzaklaştırdı.Daha sonra ise bu okulların müdür ve öğretmenlerini başka okullara atadı.Merkez ve Enstitülerde bu atamalar devam ederken suçlamalar ve iftira da artmıştır.M.E.B Sirer köy enstitülerinin kuruluş sisteminin dışına çıkmış 1949 Yılında Şemsettin Günaltay Başbakan olduğunda CHP oy alma amacı ile sağa kaymış ve Köy Enstitülerini amacından çıkarmış,1950 iktidara gelen DP ise 1954 yılında bu kuruluşları tamamen kapatmıştır Bu okullar İlköğretim okullarına dönüştürülmüştür.
KAYNAKÇA
Altunya,Niyazi “Köy Enstitüleri”
Balcı,Esengül “Türk iyenin Eğitim Politikaları”
Çavdar,Tevfik ”Türkiyenin demokrasi tarihi”
Çeçen,Anıl “Halkevleri”
Aysel,Necdet “Anadolu da ydınlanma”
Genel Kurmay Bşk.”Atatürkçülük, Atatürkçü Düşünce sistemi”
İnan,Rauf “Atatürk konferansları.
Sakaoğlu,Nejdet “Cumhuriyet dönemi Eğiti Tarihi”
Tonguç,”İ.Hakkı ,Tonguç
Faik,Bedi “
Dündar,Can “Köy Enstitüler”
Darendelioğlu,İlhan “Köy Enstitülerine eleştiri”
Safa,Peyami “Eleştir”
Kısakürek,Necip,Fazıl “Köy Enstitüsü davası”
Çağlı,Elif “Bonaprtizmden faşizme”
Miiliyet Bloğu,”Köy Enstitüleri neden kapatıldı.
(*)Emekli Öğretmen-Kangal