Sivas
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
6°
Kangal Gündem Gazetesi | Sağlık | SBTÜ'den Devrim Niteliğinde: Kanserli Hücreleri Erken Tespit

SBTÜ'den Devrim Niteliğinde: Kanserli Hücreleri Erken Tespit

SBTÜ ve Bilkent ortaklığında geliştirilen, damar içini 360° görüntüleyen fiberoptik fotoakustik endoskopi sistemi ile kanserli hücreler tespit edilebiliyor.

SBTÜ ve Bilkent ortaklığında geliştirilen, damar içini 360° görüntüleyen fiberoptik fotoakustik endoskopi sistemi ile kanserli hücreler tespit edilebiliyor.

KAYNAK: İhlas Haber Ajansı

Türkiye'den Tıbbi Devrim: 360 Derece Kanser Teşhis Sistemi Geliştirildi

Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’nden (SBTÜ) Doç. Dr. Timuçin Emre Tabaru ve ekibi, Bilkent UNAM ortaklığında yürüttükleri çalışma sonucunda damar ve doku içini 360 derece görüntüleyebilen, kanserli hücreleri yerinde tespit edebilen fiberoptik endoskopi sistemi geliştirdi. Çalışmanın patenti alınırken, geliştirilen sistem ile damar içindeki bozulmalar ve kanserli hücreler belirti vermeden çok daha önce tespit edilebiliyor.

Dünya genelinde her yıl milyonlarca insanın hayatını kaybetmesine yol açan kanser, erken teşhis edilmediği sürece tedavi şansını büyük ölçüde azaltıyor. Tıbbın en kritik mücadele alanlarından biri olan kanserle savaşta, hücreleri yıllar öncesinden tespit edebilecek teknolojiler ise sağlık alanında devrim niteliği taşıyor. Bu anlamda Sivas Bilim Teknik Üniversitesi’nden (SBTÜ) dikkat çekici bir bilimsel çalışma geldi. 

Üniversiteden bir araştırma ekibi, damar ve dokulardaki kötü huylu hücreleri henüz oluşum aşamasındayken görüntüleyebilen yeni bir fiberoptik fotoakustik sistem geliştirdi. Geliştirilen sistem saç teli inceliğinde olmaları sayesinde damarlarda zarar vermeden ilerleyebiliyor ve elektrik yerine ışık taşıdıkları için dokuda herhangi bir ısınma veya tahribata neden olmuyor. 

Ayrıca manyetik alanlardan etkilenmedikleri için MR gibi güçlü manyetik cihazlarla birlikte güvenle kullanılabiliyor. Lazer ışığını çok yönlü iletebildikleri için damar ve doku içi tamamen çevresel bir görüş sağlayabiliyor. Işığın dokuya çarpıp geri dönerken oluşturduğu akustik ve optik sinyaller analiz edilerek hücrelerin yapısı, sertliği, varsa tümörlerin iyi huylu mu kötü huylu mu olduğu ve gelecekte nasıl bir değişim göstereceği dahi anlaşılabiliyor.

 Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Timuçin Emre Tabaru, bu yöntem ile damar ve dokunun 365 derece görüntülerinin alınabileceğini söyleyerek, 

"Yurt içinde ve yurt dışında bu alanda bir çalışma yok, biz de bu çalışmanın patentini aldık. İleriki dönemlerde de bu çalışmanın cihaz haline getirilmiş halini oluşturmaya çalışacağız" 

dedi.

"Çağın en büyük sorunu"

Sistemin içerisinde bulunan kabloların içerisinde 7 tane çekirdeği olan ve saç kılı boyutlarında kablolardan bulunduğunu söyleyen Timuçin Emre Tabaru, 

"Kalp ve damar hastalıkları çağımızın en büyük sorunlarından bir tanesi. Bu hastalıklar çevremizde de birçok insanda var. Bu alana da bir ilgim vardı ve çalışma alanım da fiberoptik sensörler olduğu için bu hastalıklara bir çare bulmak için bu işe girdik. Teknolojinin de ilerlemesi bizim önümüzü açtı ve biz bu yöntem sayesinde damarın ve dokunun 365 derece görüntülerini alabileceğiz. Yurt içinde ve yurt dışında bu alanda bir çalışma yok, biz de bu çalışmanın patentini aldık. İleriki dönemlerde de bu çalışmanın cihaz haline getirilmiş halini oluşturmaya çalışacağız. Çalışmamız aslında bir fiberoptik endoskopi sistemi. Bu kabloların içerisinde 7 tane çekirdeği olan ve saç kılı boyutlarında kablolardan bulunmakta. Bunların hepsi birleştirilmiş ve tek bir kablo haline getirilmiş olarak üretiliyor. Biz bu kabloları damar içerisinden vücuda yönlendirerek lazer ışınları gönderiyoruz. O ışınlar doku yüzeyinden yansıyarak akustik dalgalar üretiyorlar. Bu dalgalar bir insanın duyamayacağı ancak bir yarasanın işitebileceği bir frekans. Bizler bu frekansları alarak doku üzerinden yüksek çözünürlüklü görüntüler elde edebiliyoruz. Bu esnada vücut içerisindeki kanserli hücrelerin dışarı çıkarılmadan biyopsisini yapabiliyoruz" 

dedi.

"Daha belirti vermeden tespit edilecek"

Gönderilen ışın ve geri alınan dalganın verilerine göre doku hakkında bilgi edindiklerini belirten Tabaru, 

"Damar içerisinde ulaşılamayan noktaların deformasyonları belirlenebiliyor, kanserli hücre var mı yok mu tespit yapılabiliyor ve eğer varsa hangi evrede olduğunun da tespiti yapılabiliyor. Normalde bir dokunun kanserli olup olmadığının anlaşılması için o dokudan bir parça alınıp onun vücut dışında biyopsisinin yapılması gerekiyor. Ancak biz bunu optik olarak vücut içerisinde yapıyoruz. Gönderdiğimiz ışın ve geri aldığımız dalganın verilerine ve karakterizasyonuna bakarak o doku hakkında bilgi ediniyoruz. O veriler de bize kanserli doku olup olmadığını, iyi huylu veya kötü huylu olup olmadığını ya da yağ tabakası mı olduğunun tespitinde yardımcı oluyor. Bu sayede biz dokuyu erkenden tespit edip o yönde önlemini alıyoruz. Şu anda bu çalışmamız prototip halinde ve ileriki safhalarda ülkemize ve hastalarımıza çok faydalı olmasını ve şifa getirmesini umuyoruz. Ortaya koyacağımız görüntüleme sistemiyle damar içerisindeki herhangi bir kötü huylu hücreyi veya tıkanıklığa neden olacak dokuyu hiçbir belirti vermeden tespit edebilecek hale geleceğiz" 

diye konuştu.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...