Tarihi binlerce yıl önceye dayanan, halk arasında “zeyrek” olarak bilinen geleneksel keten tohumu karışımı yeniden ilgi görmeye başladı. Geçmişte hem besin hem de tıbbi amaçla kullanılan zeyrek, yüksek omega-3 ve lif içeriği sayesinde bağışıklık sisteminden kalp-damar sağlığına kadar pek çok alanda fayda sağlıyor.
Sivas’ta esnaflık yapan Abdurrahman Şakir Özel, zeyreğin son yıllarda özellikle kırsalda ve şehir merkezinde daha çok tüketildiğini belirtti. Üretim sürecinin zahmetli olduğunu anlatan Özel, keten tohumunun ekimle başlayan yolculuğunun değirmende öğütme, kavurma ve sıcak yağla karıştırma işlemleriyle devam ettiğini söyledi. Zeyreğin orijinal tarifinde tuzsuz yağın eritildiğini, sıcak yağla karışım yapıldıktan sonra bal veya pekmezle tatlandırıldığını belirten Özel, ürünün özellikle kahvaltıda tok tuttuğunu ve Ramazan ayında sahur sofralarının vazgeçilmezi olduğunu ifade etti.

Zeyreğin yüksek omega-3 sayesinde beyin fonksiyonlarını desteklediğini vurgulayan Özel,
“İlk kez tadan herkes ‘Bunun faydası ne?’ diye soruyor. Ben de ‘Ölümden başka her şeye iyi geliyor’ diyorum. Dikkati artırdığı için öğrenciler için çok yararlı. İsviçre’de eczanelerde satıldığını söyleyen arkadaşım bile oldu”
dedi.
Şarkışla, Yıldızeli ve Sivas merkez köylerinde yoğun olarak ekilen keten tohumunun, kış aylarında tüketimin daha da arttığını söyleyen Özel, zeyreğin 9 bin yıllık bir geleneğin ürünü olduğunu belirtti. Geçmişte su değirmenlerinde en son işlenen ürünün zeyrek olduğunu anlatan Özel,
“Müthiş bir lezzet, hem tok tutar hem öğün atlatır. Çocukların ve öğrencilerin mutlaka tüketmesi gerekiyor. Çerkez çikolatası olarak da bilinir”
şeklinde konuştu.