Efsane?

Hep herkesin yaptığı gibi bazen çeşitli eş dost ortamında bulunuyor, çeşitli sohbetler yapıyoruz veya herhangi bir zamanda, bir tanıdıkla bir şekilde karşılaşıyor, bazen yemek yerken, bazen çay içerken yine çeşitli konular gündeme geliyor ve onlarla çeşitli konuları konuşmak durumunda kalıyoruz.

Böylesi durumlarda konuşulan anlatılan ve zaman zaman da ilginç gelen söz ve mevzulara tanık oluyoruz. İşte böylesi bir ortamda bir arkadaş tarafından anlatılan bir husus bana oldukça ilginç geldi.

Ben orda anlatılan konuda ismi geçen kişiyi,? senden başka hatırlayan var mı dır?? diye sordum oda bana,iki kişinin ismini söyleyerek hatırlasa hatırlasa şu iki kişi hatırlar diye cevap vermişti.Kolay değil aradan tam otuz beş sene geçmiş!

Ben o arkadaşın anlattığı konuyu yazsam mı yazmasam mı diye düşünmüş ancak bir karar verememiştim. Sonrada o arkadaşın bu konuda ismi geçen kişiyi bilse bilse,? şu iki kişi de bilir zannediyorum? sözü hatırımda kalmış olduğu için onlardan biri ile bir yerde karşılaşınca o kişiye,? şu ismi tanıyor musun?? diye sordum.

Aldığım cevap, söz konusu kişiden duyduğum meseleyi teyit edince tamam artık bu konuyu yazayım diye düşündüm ve o yüzden yazmaya karar verdim.

Arkadaşın anlattığı konu şu idi. Arkadaş diyordu ki: 12 Eylülden önce Lise yıllarımızda gittiğimiz bir dernek vardı. O derneğin fertlerinin mensup olduğu fikirlerinin yayın organı olan da bir gazete vardı. O gazeteyi bizler-en azından benim kuşağıma mensup gençler- okur, hatta o gün ki Türkiye şartlarında bulunduğumuz ilçede zaman zaman o gazeteyi başka okuyuculara ulaştırmaya yönelik faaliyetler de bulunurduk.

O günleri bilen bilir! O zamanlar; dünya başka, bizler başka, tabi her birimiz bir genç olduğumuz için zaman bile bir hayli başkaydı. Bu başkalık sadece bize göre bir başkalık değildi elbette. Gün geldi öğrendik ki; 12 Eylül için, şartların olgunlaştırılma zamanı olarak ta bir başkalık içeriyormuş!

Netice itibari ile gün geldi 12 Eylül İhtilali oldu. İşte bu ihtilal sonrasında Televizyonlardan artık arananlar ve yurt dışına kaçanların listeleri yayınlanmaya başladı. Yurt dışına kaçanlara ait verilen isimlerin ikamet adresleri bütün detayına kadar söyleniyorken,? bir kişinin? ise, sadece ismi ve soyadı söyleniyor başkada bilgi verilmiyordu.

Ben her seferinde televizyonda o kişinin ismi okunurken,? bu ismin nasıl oluyor da ikamet adresi bilinmez? diye düşünüyor? Ancak kafamda her hangi bir cevabını da bulamıyordum.Çünkü o isim bizim yukarıda bahsettiğim gazetemizin,?genel yayın müdürü olan kişinin ismiydi!!!?

Hayretim de zaten orada başlıyordu, Günlük yayınlanan bir gazetenin,? yayın müdürünün adresi nasıl olurda bilinmezdi.? Tabi bunu kimseye sorduğumu da hatırlamıyorum.

Zaten ihtilal sonrası eski birliktelikler çeşitli boyutlara evrildi. Bizim kuşak o gün ki hayat şartları ve yaş seviyeleri nedeni ile kimi başka memlekete çalışmaya, kimi askere, kimi hayatının başka evrelerine doğru yol almaya çoktan başlamıştı bile.

İhtilal den sonraki yıllarda ise siyasette başka şekillere dönmüştü hali ile.12 Eylül ihtilal´ından yıllar sonra o gün Başbakan mı yoksa Cumhurbaşkanımı olduğunu hatırlamadığım Özallı yıllarda bir televizyon haberinde; Turgut Özal´ın bir yurt dışı seyhat´ın da arkasında görünen bir kişinin ismi geçince aklıma yukarda anlattığım kişi geldi.

Yine yukarıda bahsettiğim gazeteyi okuduğum yıllarda kendini tanıma imkânım olmadığı gibi, hiç resmini görmediğim, ilk defa Özal´ın arkasında gördüğüm o kişinin ismi hafızamda bir daha belirdi.

O gün basında onunla ilgili bir şeyler yazıldı çizildi ama en azından ben onun daha önce,? genel yayın yönetmeni olduğu gazete bilgisini? o zamanda hiç duymadım.

Neyse mevzu yu uzatmadan o adamı,? en son nerede gördüm biliyor musunuz??Gördüğüm kanalda ayrı bir mevzu onu da geçelim. Bana ilginç gelen yönü şu idi. Bir televizyon kanalın da program yapan iki kişi;?onun nerede konuştuğunu anlamadığım bir video görüntüsünü veriyorlardı o da o video görüntüsündeki konuşmasında anladığım kadarı ile son zamanlardaki ,?Türkiye- Rusya ilişkilerine dair yorumlarda bulunuyordu.?

Buraya kadar anlatılanlara bakarak ,-haklısınız-? ne var bunda?? diyeceksiz. Durun durun asıl söyleyeceğimi henüz söylemedim. Orada onun isminin başında ne yazıyordu biliyor musunuz? Onu söyleyeyim de,? ne var ne yok? olduğuna siz karar verin öyleyse.

Ekrandaki görüntüsünün isminin başında aynen şöyle yazıyordu: Efsane ??? ajanı.

İsmini yazmak istemediğim,? sadece bir hatıra boyutu içerisinde anlatmaya çalıştığım,? her hangi bir yoruma girmeye gerek görmediğim, netice itibari ile de; isminin başında ajan yazmasını da ilginç bulduğum için sizlerle ancak bu kadarla da olsa paylaşmak istedim.

İyi ve güzel günler dileği ile?

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Ahmet Akif Ender - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Kangal Gündem Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kangal Gündem hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kangal Gündem editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kangal Gündem değil haberi geçen ajanstır.



Anket KANGAL BELEDİYE BAŞKANI KİM OLMALI?
Tüm anketler