AHİRET YURDUNDA BULUŞTULAR

HASAN EL-BENNA

\n

(14 Ekim 1906/ ?)

Hasan el-Benna önemli isimlerden birisi, belki de yirminci yüzyılda İslâm tarihinde en göze çarpanlardandı. Onun bu büyüklüğü sadece alim oluşundan veya iyi bir hatipliğinden ya da siyaset adamı oluşundan değil, İslâm davasını bina eden yeni bir nesil yetiştirmesinden, İslâm aleminin tarihini sarsmasındandır. Ona şehadet şerbetini reva görenlerin insafsızlığına rağmen Rasûlullah´ın Uhud günü yaralıyken ettiği şu duayı devamlı olarak ediyordu: "Allah´ım sen benim kavmimi hidayete erdir. Çünkü onlar bilmiyorlar" Düşmanları devamlı olarak ona karşı hile ve tuzakları sürdürürken o da düşmanlarına karşı sürekli şefkat ve nasihata devam ediyordu. Vurularak şehid edilene kadar devam etti.

SEYYİD KUTUB

(9 Ekim 1906 /?)

Fîzılâl´il Kur´an, Yoldaki İşaretler gibi önemli eserleriyle bir kutup yıldızı gibi Ümmetin manevi dünyasını aydınlatan Seyyid Kutub, ömrünün büyük bir bölümünü zalimlerin reva gördüğü Kahire zindanlarda geçirdi. 1966 yılında hakkında idam cezası verilen Kutub, aynı yıl 29 Ağustos günü şehadet mertebesine ulaştı. Devlet başkanından ?af dile? sözlerine ise Kutub şu tarihi cevabı vermişti: ?Eğer Allah kanunu ile mahkum edilmişsem ben Hakk´ın hükmüne razıyım. Eğer batıl kanunlarla mahkum olmuşsam ondan çok daha üstün bir düşünceye sahip olduğum için batıldan ve münafıklardan merhamet dilemem. Allah´a şükürler olsun ki, on beş sene cihad ettikten sonra bu mertebeye ulaştım. Ben Allah yolunda yaptığım iş için asla özür dilemem.?

ÖMER MUHTAR

(20 Ağustos 1858/ ?)

İtalyan sömürgesine karşı 1923 yılında başlattığı ve on yıl boyunca direndiği için bir Çöl Aslanı gibi idam sehpasına çıkarılan Ömer Muhtar, halkına özgürlüğün ne demek olduğunu öğretmenin bedeli olarak şehadet şerbetini içti. Muhtar, ?Hüküm ve karar yalnız Allah´ındır. Sizin bu sahte ve uydurma hükmünüzün hiçbir geçerliliği yoktur. ?İnna lillah ve inna ileyhi raciun? (Biz Allah´ın kullarıyız ve sonunda ona dönücüleriz) hakikatını sahte hüküm vericilerin yüzlerine tokat gibi çarptı.

***

İSKİLİPLİ MEHMED ÂTIF HOCA

(1875 /?)

?Son Devrin Din Mazlumları? arasındaki yerini alan âlimlerden birisi de İskilipli Mehmed Âtıf Hoca´dır. Türkiye´nin Osmanlı sonrası ilk yıllarında Batı yanlısı politikaları ve din ve ırklara karşı tavrı, büyük acılar ve hüzünleride beraberinde getirmişti. ?Frenk Mukallitliği ve Şapka? isimli risalesi bahane edilerek yargılanıp idama mahkum edildi. İskilipli Mehmed Âtıf Hoca da diğer mazlum alimler gibi şehadet mertebesine idam edilerek ulaştı.

***

İBRAHİM HAKKI HAZRETLERİ

(1859 / ?)

İbrahim Hakkı Hazretleri, Millî Mücadele´de özelikle de Erzurum ve Erzincan bölgelerinde sarıklı mücahitlerin başında büyük hizmetler vermişti. Fakat bunca hizmetlerine rağmen Şark İstiklal Mahkemeleri, 1924 yılında hilâfete olan bağlılığı yüzünden İbrahim Hakkı Hazretleri hakkında gıyabî olarak idam karar verdi. Ancak o bu kararın verildiği sıralarda hayata gözlerini kapadı. Vefat haberi İstiklal Mahkemesi´ne intikal ettirildi. Mahkemenin gönderdiği bir heyet, durumu yerinde tespit ederek bir rapor halinde Ankara´ya bildirdi. Fakat dönemin adalet(!) tecelli ettiricileri onu ebedi istirahatgahında bile rahat bırakmadı. Mübarek bedeni mezardan çıkartılarak kurulan idam sehpasında infaz edildi. Aleme ibret olsun diye günlerce idam sehpasında bekletildi.

MOTİUR RAHMAN NİZAMİ

(31 Mart 1943-/ ...)

Hak´la bâtılın mücadelesi en şiddetli şekilde devam ediyor. Tarihin karanlık sayfalarında yer alan olaylara geçtiğimiz günlerde bir yenisi daha eklendi. İslâm dünyasını aydınlatan bir âlim daha bâtılın insafsız adaleti(!) elinden şehadet şerbeti içti. Motiur Rahman Nizami, 2014 yılında, Bangladeş´in Cemaat-i İslami liderlerini idam etmek için kurduğu Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi tarafından idama mahkum edildi. Ardından Nizami´nin, 2014´te kendini idama mahkum eden kararın gözden geçirilmesi için yapılan başvuruyu reddeden mahkeme idam kararını onadı. Bangladeş´te hükümet tarafından kurulan savaş suçları mahkemesinde yargılanan muhalefetteki Cemaat-i İslami Partisi´nin Lideri Motiur Rahman Nizami 10 Mayıs 2016´da idam edildi. Cemaat-i İslami Partisi´nin lideri Motiur Rahman Nizami idam edilmeden önce bir veda mektubunda şöyle seslendi: "...Ben şehit olarak Allah´ın huzuruna gitmek istiyorum. Benim şehadetim ile beraber değişim başlayacaktır. Halkım ve dünya Müslümanlarından dua istiyorum. Eğer dünyada bir daha görüşemezsek, Cennet´te görüşeceğimizi ümit ediyorum inşallah."

***

ALLAH´IN RAHMETİ ÜZERLERİNE OLSUN.

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Sabri Gültekin - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Kangal Gündem Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kangal Gündem hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kangal Gündem editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kangal Gündem değil haberi geçen ajanstır.



Anket KANGAL BELEDİYE BAŞKANI KİM OLMALI?
Tüm anketler