12 Eylül İhtilalini, ilk olarak kimden duydum biliyor musunuz? - I-

7.Cumhurbaşkanı Kenan Evren’in vefat etmesi ister istemez o ihtilal günlerini yaşayanların hatıralarını zihinlere getirerek tekrar hatırlatmaya sebep oldu. Bu nedenle Ogünler bir daha toplum kesimlerinde gündeme gelerek konuşulmaya başladı.

Onun içindir ki eli kalem tutanlarda haliyle bu konuda yazılar yazmaktadır.

Bugün için üzerinden 35 sene geçmiş olan o günlere, tekrar dönmek ve zihnime hücum eden, o günlere dair yaşanmışları yazma konusunda zihnim beni de bir hayli zorlayarak teşvik etmektedir.

O 12 Eylül İhtilal gününün sabahı evinden çıkarak çalıştığı inşaata gitmekteyken önü askerlerle çevrilerek “soka çıkma yasağı olduğu, söylenerek geri dönüp evime gitmem gerektiği” ikaz edilen biri olarak, elbette o günlere dair hafızamda bir hayli hatıralar kaldı.

Elbette hafızamda olanların tamamını yazamasam da; şu an için zihnime hücum eden, klavye tuşlarından yazıya dönüşenleri de engellemek istemiyorum doğrusu.

Yukarıda bahsetmiş olduğum gibi Böylece ülkemizde ihtilal olduğunu bizzat ihtilal yapmış olanlar tarafından yani o gün benim geçeceğim yolda görevlendirilmiş askerlerden diğer bir ifade ile birinci ağızdan örgenmiş oldum.

Bu ikaz üzerine eve döndüm dönmesine ama aklım o gün o inşaatta kalan(aslen Sivaslı olup da o inşaata çalışmak için gelen ve inşaatın içerisin de yatıp kalkan)diğer bir ifade ile birlikte çalıştığım insanlar da kaldı.

İşin ilginci inşaat diye bahsettiğim yer ise şu an halen Askerlik Şubesi olarak kullanılan binanı inşaat çalışmalarının yapıldığı zamanlardı.

Eve döndükten sonra ne yapayım diye fazla düşünmeden hemen hızla verdiğim bir kararlar normalde kullanılmakta olan caddenin dışındaki bir komşu bahçeye daldım. Oradan arka bir sokağa, o sokak devamından Atatürk İlk Okulunun bahçesine, oradan sonra şimdiki Kaymakamlık binasının( o gün Kangal Lisesi olan) araka sokağını hızla ve kendimce kimseye görünmeden geçerek, hop Askerlik Şubesi inşaatına girdim.

O gün orda kalan çalışan ve orda yatıp kalkan arkadaşlar, her zaman ki yaptıkları gibi sabah kalkmışlar kahvaltılarını bitirmişler kimi işe başlamış, kimi başlamak üzere oldukları bir halde buldum onları.

O anda olan bitenden haberi olmayan arkadaşlar benim verdiğim haberlerle öğrenmiş oldular ihtilalın olduğunu ve Askerin hükümete el koyduğunu(Ogün ki söylenen şekliyle).

Bunun üzerine herkes elindeki yaptığı her işi bıraktı. Orada bulunan radyo açıldı. Bir müddet büyük bir sessizlikle radyoda verilen ihtilal haberleri dinlendi. Ondan sonra herkes büyük bir şaşkınlık içerisinde ilk aklına gelenleri dillerinden dökmeye başladı.

Bu hal bir müddet böyle devam etse de, sonra yapılması gereken işler olması nedeni ile düşük bir tempo ile de olsa herkes işinin başına geçti.

Yalnız orda yapılan iş o an için; “ boya işi “olduğu için, bütün iş binanın içerisinde devam etmekte olduğundan henüz kimse orda bulun bizler den haberi yoktu.

Zaman zaman çalışanlar arasında yapılan yorumlar devam ederken eh, işler de isteksiz bir şekilde kendi minvalinde ilerliyordu.

Bu hal öyle yakınına kadar devam etti. O gün çok iyi hatırlıyorum günlerden cuma idi. O nedenden dolayı cuma nazına gitmek için orada birkaç kişi abdestlerimizi alıp camini yolunu tuttuk. Tuttuk tutmasına da hop! Şimdiki Pazar yeri hizasında karşılaştığımız Askerler tarafından “durun bakalım nere gidiyorsunuz?” diye durdurulduk.

Cevabımız, “cuma namazına”. Asker ne cuma namazı, soka çıkma yasağı var. Cami de kapalı geri dönün evinize gidin diyor. Böylece ben ikinci, arkadaşlarım ise o gün birinci ikazlarıyla orada karşılaşmış oluyoruz.

Eee, kör naçar geri döndük inşaata. Ogün doğru dürüst de çalışmadık. Radyo dinledik kendince yorum yapanların yorumları dinlendi ve gün bu minvalde akşama erdi.

O arkadaşlar yine orada kaldı ben geldiğim yoldan tekrar eve döndüm. Ondan sonraki günlerde sokağa çıkma yasağı fazla sürmedi. Ama ben sokağa çıkma yasağı süresi içerisinde yine aynı yollardan inşaata gittim geldim ve çalışmaya devam etim.

Sadece bir keresinde biz çalışırken inşaata gelen askerler ne yaptığımızı sorduğun da onlara, bu inşaatın Askerlik Şubesi olduğunu orada bulunanların o inşaattın, boya işinde çalışan işçiler olduğu ve orada yatıp kalktıkları anlatıldı.

Oraya gelen askerlerin de o zaman işinize devam edin diyerek hiç müdahale etmediklerini çok iyi hatırlıyorum.

Selam ve muhabbetlerimle

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Ahmet Akif Ender - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Kangal Gündem Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kangal Gündem hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kangal Gündem editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kangal Gündem değil haberi geçen ajanstır.



Anket KANGAL BELEDİYE BAŞKANI KİM OLMALI?
Tüm anketler