12 Eylül İhtilal´i (3)

12 Eylül 1980 ihtilal in de ne oldu?

12 Eylül 1980 yılında yapılan ihtilal in bir de öncesi vardı elbette. O zaman koskoca bir ülkenin bir kısmı neredeyse sıkıyönetimlerle yönetilmek durumunda kalmıştı.

Olaylar hiç azalmıyor her geçen gün daha da artıyordu. Öldürülmeler, faili meçhul cinayetler nerdeyse adeta sıradanlaşmıştı.

Bu nedenle ihtilal birçok insan için kurtuluş olarak görülmüş ve öyle kabul edilmişti o yıllarda. Daha sonra ihtilal e maruz kalan Başbakanın;?11Eylülde bitmeyen anarşinin, nasıl olup da 12 Eylülde bittiğini?? sorması, İhtilal le birlikte ortaya çıkan yeni durumların yanında. Hele hele ihtilali yapanların içinde bulunan bir paşaya ?daha önce niye ihtilali yapmadıkları??sorusuna, İhtilal olgunlaşsın diye bekledik cevabı? Yapılan ihtilal i anlama acısında ipuçlarını veriyordu aynı zamanda.

12 Eylül 1980 yılında yapılan ihtilal in sebep olduğu çok büyük acılar yaşandı bu ülkede. Bu acıların toplumsal boyutlar da, devam eden tesirleri ve o tesirlerinin olumsuz sonuçları nedeni ile zararlarının halen devam ettiği bugün hemen hemen herkesçe kabul edilmektedir.

Benim kuşağım 27 Mayıs 1960 ihtilal ini bilmez. Bildiği ne varsa okudukları duydukları ile sınırlıdır.

Benim gibi ihtilal olduğu zaman Lisede olan ve benden birkaç kuşak sonra olanlar ve benden büyük kuşaklar 12 Eylül de yapılan ihtilal i bizzat gördü. O günleri yaşadı, yaşanan birçok olayları en azından birinci ağızlardan duydu.

O günlerde gerek bulunduğu yer ve konum itibari ile gerek çevre ve yaşadıkları oranında ihtilalin öncesine ve sonrasına şahit olanlar ve o günkü atmosferi bilenler yaşananları daha iyi biliyor ve hatırlıyorlardır elbette.

1960 ihtilal´ını bilmeyenler, görmeyenler yaşamayanlar olarak bizler; o günleri ne kadar bilip anladıksa, sanıyorum bizden sonra yani 80 ve sonrası doğumlu olan kuşaklarda o oranında anlarlar. 1980 ihtilal ini.

?12 Eylül 1980 yılında yapılan ihtilal ile bu ülkede ne oldu?? sorusunu sorarak o günleri bir hatırlamaya çalışırsak, ilk öne çıkanların öncelikle şunlar olduğunu görüyoruz.

12 Eylül ihtilal´i ile ilk önce o günün Hükümeti devrildi, Türkiye Büyük Millet Meclisi kapatıldı. Anayasa o gün ki terimle ilga edildi. Siyasi partiler kapatıldı ne kadar partilere ait malları varsa onlara el konuldu. Tabi yapılanlar bunlarla kalmadı. Daha sonraki süreçte sayısız acılar yaşanmasını da beraberinde getirdi.

Bu günlerde, basında çıkan ve çeşitli yazılara konu olan ve o günler de yaşanan acılara dair ortaya çıkan verilerden de anlaşılıyor ki yaşanan vahamet, sanıldığından da çok daha fazla bir durum arz etmektedir. Bakınız bu konuda Adalet Bakanlığına ait olduğu söylenen resmi rakamlara göre:

650 bin kişin gözaltına alındığı, 1 milyon 683 bin kişinin fişlendiği, açılan 210 bin davada 230 bin kişinin yargılandığı, 7 bin kişi için idam cezasının istendiği, 517 kişiye idam cezası verildiği, 50 kişinin asıldığı, 73 kişiye ?doğal ölüm raporu? verildiği, 43 kişinin ise intihar ettiği söylenmektedir.

Ayrıca;71 bin kişinin yaralandığını, 98 bin 404 kişinin;?örgüt üyesi sucundan yargılandığını,30 bin kişinin sakıncalı olduğu için işten atıldığını.2 bin 854 öğretmenin, üniversiteden, 120 öğretim üyesinin ve 47 hâkimin işine son verildiğini öğrenirken?

400 gazeteci için toplam 4 bin yıl hapis cezası istendiğini, gazetecilere 3 bin 315 yıl 6 ay hapis cezası verildiğini,14 bin kişinin ise yurttaşlıktan çıkarıldığını okuyoruz.

Bunlar her ne kadar resmi rakamlar olsa da yapılanların bunlarla sınırlı kalmadığını elbette herkes kolayca tahmin etmektedir.

İyi ve güzel günler dileği ile?

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Ahmet Akif Ender - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Kangal Gündem Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kangal Gündem hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kangal Gündem editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kangal Gündem değil haberi geçen ajanstır.



Anket KANGAL BELEDİYE BAŞKANI KİM OLMALI?
Tüm anketler